Anayasa Mahkemesi’nden Suriyeli mülteci kararı
Anayasa Mahkemesi (AYM) “Suriyeli mültecilerin iadesi” konusunda dikkat çeken bir karara imza attı. Anayasa Mahkemesi, Şanlıurfa’da kavgaya karıştığı gerekçesiyle “gönüllü geri dönüş talep formu” imzalatılarak Suriye’ye gönderilen sığınmacının haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi’nin kararına göre Şanlıurfa’da yaşayan Suriyeli mülteci Abdulkerim Hammud, burada kavgaya karıştı. Taraflar birbirlerinden şikayetçi olmadı ancak sığınmacı Hammud gözaltına alındı. Şanlıurfa İl Göç İdaresi’ne teslim edilen Hammud’un “kamu düzeni veya güvenliği veya kamu sağlığına tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle sınır dışı edilmesine karar verildi. Bu kapsamda Suriyeli mülteciye “gönüllü geri dönüş talep formu” imzalatıldı.
Gönüllü geri dönüş formunda neler var?
Türkçe ve Arapça olarak hazırlanan 18 Temmuz 2019 tarihli istekli iade talep formunda şu ifadelere yer verildi:
“Gönüllü geri dönüş talebim üzerine, menşe ülkemdeki genel durum ve güvenlik durumu hakkında yetkililer tarafından ayrıntılı olarak bilgilendirildim. Türkiye Cumhuriyeti’nin bana sağladığı korumanın gönüllü geri dönmemle sona erdiğini biliyorum. Değerlendirmelerimde Suriye Arap Cumhuriyeti’ne gönüllü olarak dönme kararımı teyit ediyorum.”
Suriyeli mülteci bu karara karşı dava açtı. Ancak dava sonuçlanmadan Şanlıurfa İl Göç İdaresi tarafından Hatay Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilen Suriyeli, aynı gün Cilvegözü Kara Sınır Kapısı’ndan Suriye’ye gönderildi.
İdare mahkemesi iptal etti
İdare mahkemesi, sınır dışı etme kararının uygulanmasının ardından kararını verdi. Mahkeme, sığınmacının sınır dışı edilmesi kararını hukuka aykırı bularak iptaline karar verdi. Kararda, çatışmaya karışan Suriyeli hakkında herhangi bir şikayet bulunmadığı ve hakkında herhangi bir terör soruşturması açılmadığı kaydedildi.
Anayasa Mahkemesi de hak ihlali olduğunu söyledi
Bu süreçte Suriyeli Hammud’un bireysel başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, başvurucunun yaşam hakkının, kötü muamele yasağının ve etkili temyiz hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca başvurucuya 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Kararın önemi nedir?
Karar kapsamında, başvurucunun, hakkında verilen sınır dışı etme kararının iptaline ilişkin davanın sonucu beklenmeden gönüllü geri dönüş talep formuna istinaden ülkesine gönderildiği hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi:
“Somut başvuruda, başvurucunun sınır dışı edilmesine ilişkin kararda, menşe ülkesine sınır dışı edilmesinde tehlike olduğu, yani riskin olasılığın ötesinde gerçek bir risk düzeyinde olduğu kabul edilmiştir. Bu davada, Geri dönmek istediği iddia edilen başvurucunun yeterince bilgilendirilip bilgilendirilmediği, yani bu dönüşün bilinçli olup olmadığı vurgulanmalıdır.” Önceden basılan gönüllü geri dönüş formunda, risklere ilişkin genel ifadelerin ötesinde, başvurucunun Suriye’deki kişisel durumuna ilişkin herhangi bir ayrıntıya yer verilmediği gibi, olası riskin, başvurucunun geçici koruma almasını haklı kılacak herhangi bir gerekçesi de yoktu ve bu da 2013 yılında da kabul edilmişti. sınır dışı etme kararı artık mevcut değildi. Geçerli olmadığı belirtilmemiştir.”
‘Sivil toplum temsilcileri bulunmalı’
Kararda, başvurucunun bilinçli ve isteyerek döndüğünü söyleyebilmek için çok güçlü delillerin olması gerektiği açıklandı. Ancak gönüllü geri dönüş formunun imzalanması sırasında başvurucunun avukatına bilgi verilmediği ve herhangi bir uluslararası veya ulusal sivil toplum kuruluşunun temsilcisinin de hazır bulunmadığı belirtildi.
Kararda şu değerlendirme yapıldı:
“Nitekim formda başvuru sahibinin temsilcisinin ya da sivil toplum kuruluşu temsilcisinin imzası yok. Ancak İçişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin genelgesinde formun imzalanacağı belirtiliyor. geri dönmek isteyen yabancının yanı sıra uluslararası veya ulusal sivil toplum kuruluşu temsilcisinin imzası da bulunmaktadır. Bu değerlendirmeler ışığında başvurucunun sınır dışı edilmesine de karar verilmiştir. Göz önünde bulundurulan gerçek risk konusunda yeterince bilgilendirilmediği görüldüğü için menşe ülkesine bilinçli ve isteyerek döndüğü söylenebilir. Anayasa Mahkemesi anlatılan ilişkilerle yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine karar verdi.”
Başvurucunun sınır dışı kararına karşı açılan dava sonuçlanmadan önce sınır dışı edilmesini de eleştiren kararda şu ifadelere yer verildi:
“Form imzalanırken başvurucunun avukatına bilgi verilmemesinin yanı sıra, kamu otoritelerinin gönüllülük hakkını kötüye kullanmasını önlemek amacıyla formun uluslararası veya ulusal bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi tarafından imzalanması yönünde genelge kararı da verildi. iade prosedürüne uyulmadığı, yani başvurucunun itirazının açıkça yani bilinçli olduğu ve “Bilgilendirilmiş olarak feragat ettiği ikna edici bir şekilde ortaya konulamamıştır.”
VPN ile DW Türkçe’ye nasıl erişebilirim?